Feb 6, 2012 - gezi    2 Comments

ÇIKRIKÇILAR VE BEN

Havaların çok soğuk gittiği şu günlerde haftasonu bir nebze de olsa hava ısınınca çıkrıkçılar yokuşuna gidip fotoğraf çekesim geldi.

Fakat oraya gitmeden önce kafamda cin bir fikir oluştu. Benim fotoğraf çekerken en çok zorlandığım konulardan birisi de tanımadığım insanların fotoğrafını çekmektir. O konuda biraz çekingenliğim var. Aynı zamanda bu insanlarında çok haberi olsun istemiyorum. Fotoğrafta doğal hallerinde görünsünler istiyorum. Ben de bunu sağlayabilmek için bir düzenek kurdum. Fotoğraf makinasını boyun askısıyla boynuma astıkran sonra deklanşör kablosunu takarak kabloyu kolumun içinden geçirdim. Artık tetik kısmı elimde paltomun cebindeydi. Dışarıdan bakıldığında elleri cebinde gezen bir turiste benziyordum. Bulunduğum sokakta çekmek istediğim sahneye doğru dönüm cebimden düğmeye basmam yeterliydi. Ama kesinlikle pratik isteyen bir işlem. İlk sonuçlar çok arzuladığım gibi değil

Karşılaştığım bir diğer zorlukta çekim saati konusundaki hatam oldu. Ben öğlen saatinde oradaydım ve eriyen karlarla beraber her yer ışık patlaması oluşturuyordu.

Ama gene de fotoğraf çekmenin zevki anlatılmazdı

Jan 30, 2012 - Genel    No Comments

DUVARA FOTOĞRAF ÇERÇEVELERİ NASIL YERLEŞTİRİLİR ?

 

Fotoğraf çekmeyi seviyorsanız çektiğiniz güzel fotoğrafları çerçeveletip duvarlarınızda sergilemeniz en doğal hakkınızdır. Fakat birden fazla fotoğraf çerçevesi söz konusuysa bunların duvarlara yerleştirilmesi konusunda sıkıntılar yaşıyabiliyoruz.

İşte size bu konuda yardımcı olabilecek bir kaç fikir. Resimdeki ölçüler İNCH cinsindendir. Santimetreye çevirmek için 2.54 ile çarpacaksınız (1 inch=2.54cm) (Staircase:merdiven)

Buradaki çerçeve sistemleride daha değişik yerler için

 

Bir duvarınızı aile fotoğraflarıyla süslemeyi düşünürseniz bu konsept hiç de fena değil

 

veya çocuklarınız için siyah beyaz fotoğraflardan oluşan şöyle bir grup

Eğer evimde bir merdiven olsaydı bunu kesin yapardım

FOTOĞRAFLARINIZDA BİR ALAN BIRAKIN

Fotoğraflarda da  aynı gerçek hayatta olduğu gibi bakışlarımızla bir yöne doğru gitmeyi severiz. Sıkıcı, anlamsız bulduğumuz bir çok fotoğrafta bu tür bir yönlendirme yoktur. Peki bunu nasıl sağlayacağız ? İşte size basit bir kaç ipucu

 

NET ALAN DERİNLİĞİNİ AZALTIN

İlk olarak netlikle oynayacağız. Normalde biz çevremizdeki dünyayı fotoğraflardaki kadar net görmeyiz. Örneğin şimdi içinde bulunduğunuz konumu değerlendirin. Eğer bilgisayara bakyorsanız ekran net ,klavye ve diğer eşyalar bulanık görünürler. Bakışlarınızı klavyeye çevirince bu sefer o netleşir ama monitör bulanıklaşır. Oysa fotoğraf makinaları her şeyi net göstermeye eğilimlilerdir ve bir çok şeyin net olduğu fotoğraflar insan beynini rahatsız etmeye başlar. Oysa net alan derinliğinin az olduğu fotoğraflar daha çok hoşumuza gider ve ilgimizi çeker. Net alan derinliğini azaltmak için fotoğraf makinanızın F değeriyle oynamalısınız. F’nin önündeki sayı küçüldükçe net alan derinliği azalır

FOTOĞRAFINIZA DEVAM EDEN ÇİZGİLER YERLEŞTİRİN

Fotoğrafınızda devam eden hatlara,çizgilere sahip olmanız gerçekten büyük avantajdır. Çünkü bu çizgiler fotoğrafta bir noktaya işaret etmenize yardımcı olabilirler veya izleyicilerinizin gözlerinin takip etmelerini sağlayarak bir ilgi noktası olutururlar. Bahsettiğim bu hatlar trean rayları,yollar,trabzanlar olabilir

 

Jan 15, 2012 - fotoğraf teknikleri    1 Comment

KAR YAĞIŞI FOTOĞRAFI ÇEKMEK

Lapa lapa karların yağdığı bu fotoğrafı çekmek oldukça kolay. Arkadaşım Tunç’la böyle bir kareyi çekmeye karar verdiğimizde öncelikle kadrajımızı belirledik. Daha sonra tripodumuzu ve makinamızı yerleştirdik. Kullandığımız ekipman canon 550 D ve sigma 17-70 lens olmasına rağmen eğer sizde söyleceklerime dikkat edecek olursanız sıradan bir kompakt makinayla da bu çekimi gerçekleştirebilirsiniz. Bu kare güneş battıktan hemen sonra çekilmiştir. Eğer sadece  uzun pozlama yaparsanız çok güzel bir kış manzaranız olur ama düşen karları fotoğraflayamazsınız. Bu karları fotoğraflayabilmek için onları parlatmanız lazım. Bunun içinde flaş kullanmanız lazım. Flaş ışığı kar tanelerinin parlamasına sebep olacak ve fotoğrafınızda belirgin hale gelmesine yol açacak. Zaten bu yüzden çekim saatide önem kazanmakta . Kar taneleri siyah fon üzerinde daha belirgin olacağından güneş battıktan sonra çekim yapmak daha uygun olur. Kadrajınızda gökyüzünü daha çok almaya çalışın koyu renk üzerinde kar taneleri daha belirgin görünecektir. Zaten üstteki fotoğrafa dikkat ederseniz evlerin olduğu kısımda kar taneleri daha az iken gökyüzünde çok yoğun izlenmektedirler. Bu şekilde yapacağınız çekimden çok memnun kalacaksınız ama ben size bir tiyodan daha bahsetmek istiyorumki esas o fotoğrafınızı vurucu hale getirecek. Fotoğrafınızı çekerken pozlamayı azaltırsanız kar taneleri daha belirgin hale gelir ama kadrajın alt kısmındaki yapılar karanlık kalır. Şimdi tripodla makinayı oynatmadan üst üste iki çekim yapın. Bir tanesinde az pozlamayla kar taneleri belirgin olsun, diğerinde ideal bir pozlamayla evler ve yapılar güzel gözüksün. Şimdi Photoshop programını açın önce ilk olarak son çektiğiniz fotoğrafı açın (karlar az). Şimdi karların çok göründüğü az pozlamalı diğer fotoğrafınızı kendi klasöründen photoshoptaki açık sayfaya sürükleyip bırakın. Sonra photoshopun sol ekranındaki simgelerden en üsttekine basın (move tool)  place file ? şeklinde bir soru gelecek ok deyip devam edin . Şimdi iki fotoğraf birleşti ama üstte koyu fotoğraf var.  Üstteki  LAYER  seçeneğinden iki tabakayı birleştirdikten sonra sol taraftaki simgelerden HISTORY BRUSH (fırça şeklinde) simgesini tıklayarak fotoğrafta daha aydınlık görünmesini istediğimiz yapıların üzerini boyayın. History brush alttaki fotoğrafın açığa çıkmasını sağlayacak . Zevkinize göre düzenlemeyi bitirin

Jan 5, 2012 - fotoğraf teknikleri    No Comments

ÜÇ PARÇALI PORTRE TEKNİĞİ

Alman asıllı sokak fotoğrafçısı sanatçısı Adde Adesokan çok değişik bir portre tekniği geliştirmiş. Portresini çekeceği kişinin vücudunun karekteristik üç parçasını fotoğraflıyor sonra da bunlar kolaj tekniğiyle birleştiriyor. Sonuçlar çok etkileyici. Bence sizde benzer denemeler yapabilirsiniz.

 

Jan 3, 2012 - fotoğraf teknikleri    No Comments

FOTOĞRAF MAKİNAMIZIN İÇİ

1. LCD EKRAN

Arkada gördüğümüz ekran. Yeni modellerde bu ekranda live wiev özelliği var.

2. SENSOR

Süper ışık duyarlılığı olan parça. Gelişmiş modellerde toz temizliği için bu parçanın vibrasyon özelliği vardır

3. HAFIZA

Çektiğimiz fotoğrafları sakladığımız hafıza kartları

4. PİL

Enerji kaynağımız

5. FLAŞ

Tepeden açılan bu kendi flaşına pop up flaş diyoruz

6. SHUTTER

DSLR makinalar hızlı çekim yapan modellerdir. Saniyede 2,5-10 çekim yapabilirler

7.  LENS

Makinanızın dış dünyayla bağlantısını sağlayan parça

 

Dec 12, 2011 - fotoğraf teknikleri    No Comments

FOCUS STACKING

Bu fotoğraf nasıl bu kadar net çekildi ? Makro fotoğraf çekenler bilirki makro çektiğimizde sığ alan derinliğinden ötürü çektiğimiz objenin yarısı net iken diğer yarısı bulanık kalır. bu fotoğrafa dikkat edin ayprağın arka kısmı bile net. İşte bunu başarmak için Focus Stacking yapmanız gerekir.

Benim çok kafama takılan bir konuydu bu. İnternette bazı makro fotoğraflar görüyordum ve mükemmel netlikteydiler ve ben ne zaman makro objektifimle fotoğraf çeksem bunu sağlayamıyordum. Sonunda nasıl Yapmam gerektiğini öğrendim. Fokus Stacking bu işlemin ismi. Basit olarak söyleyecek olursak aynı bir objenin her yerini net olacak şekilde bir sürü çekim yapıyor ve sonra da birleştiriyoruz. Bunun için photoshop kullanabilir veya benim yaptığım gibi CombineZM isimli ücretsiz yazılımı kullanabilirsiniz.

Focus Stacking’i iki yolla yapmak mümkün: ben fotoğrafımı tripoda yerleştirdikten sonra F:4.5′tan F 22 ye kadar bütün stoplarda çekim yaptım. Sonra bunları birleştirdim. Bu bir anlamda farklı alan derinliklerindeki görüntüleri birleştirme işlemi oldu.

Esas olan yöntem ise fotoğraf makinanızı minimal hareket ettirerek objenizin değişik noktalarını netleyerek bir seri fotoğraf elde etmenizdir. Birazcık daha zor ama esas olan bu

 

 

Dec 10, 2011 - Genel    No Comments

SONBAHARA VEDA EDERKEN

Eylül… Fersude sonbaharların giriş kapısı… İlk yaz rüzgârından alınmış bir hızla savrulan düşüncelerin hoyrat hayallerin ve avare zamanların yorgunluğu kırgınlığı pejmürdeliği içinde yeniden derlenip toparlanması gereken hayatın rengi… Ve yeniden başlamanın yorgun ritmini hatırlatan yağmurlar… Bölük pörçük hatıralar kırık dökük sevinçler… Şiir kılığında gelen acı…Eylül işte; nâm–ı diğer hüzün…

Eylül… Her şair için ayrı bir Leyla; kurşunî gelinlikler giyinip de gelen… Dilemmaların çıldırtıcı sükunu bir yanda; ve bir yanda sislerin ve buğuların ardından sökün edip yürümüş sancıların ilhamı… Katar katar uzaklaşan kuşların kanatlarına yüklenen son arzular kadar umutsuz ve beklenesi…

Eylül işte; nâm–ı diğer pişmanlık…

Bilmiyorum siz bu yazıyı okurken yağmur yağıyor olacak mı?.. Belki yapraklar savruluyordur şimdi bulunduğunuz şehirde; belki sular kararıyordur yavaş yavaş… Altın kızılı bir gurubun soyunmuş dalında çifte kumruları seyrediyorsunuz belki de… Bir sanatoryum bahçesinde gezinen uzun saçlı zayıf ve genç iki kaderdaştır belki ikindiler ve yağmurlar… Belki sizin kentin huzurludur akşamları belki de alaca düşmüş gecenin bir yüzünde siyah tırnaklarını ruhunuza geçirmeye çalışan ifritler dolaşır…

Eylül işte; nâm–ı diğer melal…

Tenha yollar aşınmış günler hayata dar gelen arzular ve kanadı kırık kuşlar… Tabiatın birden uyanıp gerçeği gören yüzü… Kıymeti bilinmeyen lezzetin çamurlara bulaşmış sarı bir acılık tarafından istilasına karşı şaşkınlık… Acıların beyhude sevinçlerin zavallı mutlulukların fanî olduğunu anlamanın dehşeti…

Eylül işte; nâm–ı diğer ölümün rengi…

Eylül… Yaşanmamış mevsimlerin en gerçeği… Uçuk benizli koşuşturmacalar yeniden kurulan defter–kitap pazarı… Eski okul çantasına kalem yerine ancak gözyaşını koyarak okula giden minik adımlar… Yoksul mahallelerde gitgide çamurlanacak karanlık sokaklar… Camlara mıhlanıp 70 yıllık muhteşem bir sükût ile yolları seyreden kırçıl hatıralar… Ciğer paresini okula eksik kitapla gönderen annenin yüreğindeki çizik… Para etse canını da verir ama…

Eylül işte; nâm–ı diğer acının mührü…

İskender PALA

Fotoğrafı öncelikle Photoshopta açıp siyah beyaz hale getirdim. daha sonra history Brush aracıyla çiçeği normal rengine çevirdim

Dec 4, 2011 - Haber    10 Comments

EN İYİ GİRİŞ SEVİYESİ SLR FOTOĞRAF MAKİNASI

İngilteredeki fotoğraf dergileri tarafından giriş seviyesindeki SLR fotoğraf makinaları değerlendirilmiş ve bir tavsiye listesi oluşturulmuş. Siz de bu aralar fotoğraf makinanızı değiştirmeyi düşünüyor veya bir yakınınıza yılbaşı hediyesi olarak almayı düşünüyorsanız size oldukça faydalı olacaktır.

Yapılan değerlendirmelere göre giriş sevisyesi için en iyi SLR fotoğraf makinası:

1. NIKON D5100

 

Süper fotoğraf kalitesi, her tür koşulda pratik çekim. Yüksek ISO’larda harika sonuçlar. Geniş      bir çekim modu seçenekleri ve oldukça eğlenceli özel efekt menüleri

   GÜZEL: Oldukça eğlenceli ve işe yarayan çekim efektleri, tam hareketli LCD ekran

    KÖTÜ: Bazı önemli çekim ayarlarına direk ulaşımın zor olması

 

 

 

2. NIKON D3100

 

GÜZEL: Rehberlik yapan çekim modu, canlı renkler,1080P video, gelişmiş LCD’den canlı izleme

KÖTÜ: LCD ekranın çözünürlüğü çok düşük, direk ulaşım düğmeleri sınırlı

 

 

 

3. CANON EOS 600D

 

GÜZEL: Yeni akıllı ekran ve basic çekim modları, tam hareketli LCD ekran

KÖTÜ: RAW işlemleri bir parça yavaş, D5100 gibi eğlenceli fotoğraf efektleri yok

 

 

 

 

4. CANON EOS 1100D

 

 

GÜZEL: Otomatik ışık optimizasyonu

KÖTÜ: Düşük fotoğraf kalitesi, Düşük çözünürlüklü LCD ekran, Sadece 720P video

 

 

 

5.PENTAX KR

GÜZEL: Oldukça başarılı  otomatik fotoğraf düzeltme, oldukça başarılı çekim hızı

KÖTÜ: Fotoğrafları çözünürlük açısından bir parça zayıf olması, renklerde solukluk

 

 

 

 

 

6. SONY A390

 

 

 

GÜZEL: Ucuz, canlı izleme modunda hızlı otofokus

KÖTÜ: fotoğraf kalitesi hayal kırıklığı, video çekimi yok

Pages:«1234567...46»